17 Haziran 2020 Çarşamba

OKULÖNCESİ DÖNEMDE GÖRÜLEN DUYGUSAL BOZUKLUKLAR





OKULÖNCESİ DÖNEMDE GÖRÜLEN DUYGUSAL

 BOZUKLUKLAR
             
          
         Okulöncesi döneminde görülen duygusal bozukluklar şunlardır; Sosyal Kaygı Bozukluğu, Ayrılma Kaygısı Bozukluğu, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Depresyon, Tuvalet Alışkanlığı Problemleri, Dil ve Konuşma Bozukluğu,  Öğrenme Güçlükleri, Yeme Bozuklukları, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Tırnak Yeme, Alt ıslatma, Korkular, Parmak emme, Yalan söyleme, Kekemelik, Tikler, Masturbasyon.


AYRILMA KORKUSU: Çocuklarda ayrılma kaygısı bozukluğu, çocuğun gelişim dönemine uygunsuz şekilde bakım vereninden (sıklıkla anneden) ayrı kalmaya aşırı hassasiyet göstermesidir. Ayrı kalma durumlarında çocukta ruhsal ve fiziksel belirtiler (çarpıntı, el titremesi, karın ağrısı vb.) ortaya çıkmaktadır. Bozukluk sıklıkla çocukların okulöncesi dönemde okula başlamasıyla ortaya çıkar. Çocuk bu dönemde ebeveyninden ilk defa ayrı kalacaktır. Çocuk kendini yalnız hisseder ve ne yapması gerektiğini bilmez. Bundan dolayı gece yatağında ayrı yatamama, ebeveyn olmadan sosyalleşememe, yemek yeme, üstünü değiştirme gibi otonomi davranışlarında yaşından daha küçük özellikler gösterme gibi özellikler eşlik edebilir. Ayrılma süresi aşamalı olarak gerçekleşebilir.
               Bozukluk çocuğun bireysel özellikleri kadar ailenin yetiştirme tutumlarından da kaynaklanabilmektedir. Özerkliklerine müsaade edilmeyen, aşırı korumacı tutumla yetiştirilen çocuklar, mizaçları da yatkınsa, bozukluk açısından risk altında olurlar. Çocuk okulundan ve arkadaş ortamından geri kalabilir. Tedavi programında bireysel psikoterapi ve aile danışmanlığı yer almaktadır. Ciddi durumlarda kaygı giderici ilaç (trankilizan) tedavileri ile desteklenebilmektedir.
            8 ay ile 1,5 yaş arasındaki bebeklerde görülen ayrılma korkusu, dönemin gelişim özelliklerinden biri olduğundan normaldir ve geçici bir durumdur. 3-5 yaş arası çocuklarda okulöncesi eğitime başlarken, 6 yaş üzeri çocuklarda ilkokula başlarken ve ergenlik döneminin herhangi bir döneminde görülmesi normaldir.


ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

AİLEYE YÖNELİK: Belirsizlikten kaçının, çocuğunuza mutlaka yanından ayrılmadan önce nereye gideceğinizi ve ne zaman döneceğinizi söyleyin. O uyurken, okuldayken vs. onun haberi olmadan gitmeyin. Çocuğunuza döneceğiniz zamanı onun anlayabileceği bir dilde belirtin. Saat kavramını bilmeyen bir çocuk için 1 saate döneceğim demeniz oldukça belirsiz ve soyuttur. Açıklamanız somut olmalıdır. Çocuğunuzun kaygısını anladığınızı belirtin. Kocaman oldun, ağlama, çok ayıp vs. gibi cümleler asla kullanmayın. Çocuğunuz ile kaliteli zaman geçirin, her fırsatta onunla oyunlar oynayın, sohbet edin, onu çok sevdiğinizi söyleyin. Böylece çocuğunuzun size olan ilişkisi ve güveni kuvvetlenecek, ayrılık kaygısını kontrol etmesi daha kolay hale gelecektir. Öğretmen ile koordineli hareket edin. Sorunu ve kaynağını anlamaya çalışın.

ÖĞRETMENE YÖNELİK: Çocuğun yanında olduğunuzu, çocuğun güvende olduğunu mutlaka hissettirin. Çocuğun sorduğu sorulara mutlaka anlayabileceği düzeyde uygun bir dille cevap verin. Çocuğun endişesini anladığınızı ona mutlaka hissettirin. Çocuğun sorduğu sorulara verdiğiniz cevaplar mutlaka somut, anlaşılır ve net olmalıdır. Sorunun kaynağının ne olduğunu anlamaya çalışın. Sizden beklentisini paylaşması için teşvik edin. Çocuğu konuşması için zorlamayın. İlgisini farklı yerlere çekin. Bu problemi başka çocuklarında yaşadığını ona anlatın. Bu çocukta güven duygusu ve merak duygusunu harekete geçirir, çocuk yalnız olmadığını, bunun normal ve geçici bir durum olduğunu anlar. Bu dönemde öğretmen ve aile koordineli olarak hareket etmelidir. Çocuğun bu korkusunu yenmede kat ettiği her aşama sonrası çabası ve başarısı için takdir edin, ödüllendirin. Okul rehberlik servisinden yardım alabilirsiniz. Çocukla fiziksel ve duygusal teması arttırarak okulda kendisini güvende hissetmesini yardımcı olun. Çocuğu başka çocuklar ile kıyaslamayın. Asla kızmayın, bağırmayın, tehdit etmeyin, küçük düşürmeyin. Çocuğun korkusunu naz, yalan söyleme ve şımarıklık olarak algılamayın.  Çocuğu eve göndermek yerine, okulda ilgisini farklı yerlere çekin. Aksi takdirde eve göndermek sorunun kronikleşmesine sebebiyet verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1. Yapılan yorumun içerik ile ilgili olmasına dikkat ediniz.
2. Lütfen yorumlarınızda yazım ve dil bilgisi kurallarına uymaya çalışın.
3. Yorumlar sorulara ve içerik önerilere açıktır.

DOWN SENDROMU NEDİR? BELİRTİLERİ NELERDİR?

DOWN SENDROMU NEDİR? Down sendromu genetik bir rahatsızlıktır. Sağlıklı insanlarda 2 tanesi eşey  kromozomu (XX veya XY) olmak üzere toplamd...

POPÜLER YAYINLAR