Korku ve kaygı sevgi, üzüntü, öfke gibi doğal duygulardır. Hissedilen bir tehlike karşısında kendini korunmaya yöneliktir. Çocukların çoğunluğu farklı şekillerde ve yoğunluklarda korku deneyimi yaşarlar. Bu korkuların bir kısmı kısa sürelidir ve sorun yaratmayabilir. Bir kısmı ise çocuğun günlük yaşamını ve gelişimini etkileyebilir. Kaygı genellikle korkuyu izlemektedir.
Korku belirli bir uyarıcıya karşı gösterilen tepkiyi ifade eder. Korkulan nedenden uzaklaştıkça azalarak kaybolur.
Kaygı ise yaşanılan gerilimin nedenini çocuk tam olarak ortaya koyamayabilir. Kaygı süreklilik içeren ve rahatsız edici bir durumdur. Kontrol edilmesi zor, başlangıcı ve bitişi belirgin değildir. (Kaygı bozukluğu = Anksiyete)
Korkular yaşa göre değişiklik göstermektedir. Bunun nedeni çocukların hayal güçlerinin ve bilişsel becerilerinin gelişmesiyle dünyayı algılama ve yorumlama biçimlerinin değişmesidir.
2 – 4 yaşlarında yalnız kalma, sevdiklerinden ayrılma, yılan, köpek ve bedensel acı duyma korkuları yaşarlar.
4 – 6 yaşlarında ise karanlık, hayali yaratıklar, hırsızlar, kendilerine zarar vereceklerini düşündükleri kişiler belli başlı korku nedenleridir.
6 yaşından sonra çocuğun okula başlamasıyla okul korkuları, başarısızlık kaygıları ortaya çıkmaya başlar.
Korku yaşayan çocukta; kalp atışlarında hızlanma, solunum sayısında artma, ağızda kuruluk, ellerde terleme gibi tepkiler görülür.
Korkuların nedenleri üç şekilde incelenmiştir:
1. Doğrudan Şartlanma: Bir hayvan tarafından ısırılma sonucu gelişen hayvan korkusu gibi.
2. Model Alma: Karanlıktan korkan bir anneyi model alıp karanlıktan korkan bir çocuk gibi.
3. Bilgilendirme: Çocuğa öğretmen, polis, doktor vb. ile ilgili olumsuz açıklamalar yapılması.
Anne Babaların Korku ve Kaygıya İlişkin Yapması Gerekenler:
- Çocuğun kendine ve yeteneklerine güven duyması sağlanmalıdır.
- Çocuğa sevildiği ve gerektiğinde yanında olunacağı ve korunacağı mesajı verilmelidir.
- Çocuğun korkularını küçümsemek veya görmezlikten gelmek yerine, ciddiye alınmalı onu sabırla dinleyerek açıklama yapılmalıdır.
- Korkunun normal bir duygu olduğu gerçek tehlikeler karşısında herkesin korku duyabileceği hissettirilmelidir.
- Çocuğun cesareti ödüllendirilmelidir.
- Çocuğa, korktuğu durumla yüz yüze getirerek baskı yapmak ve bu yolla korkusunu gidermeye çalışmak uygun bir tutum değildir.
- Çocuğa iyi bir model olunmalıdır
- Çocuğun duyduğu korku onun yaşantısını etkileyecek kadar büyük boyutlara ulaşmışsa bir uzmana danışılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
1. Yapılan yorumun içerik ile ilgili olmasına dikkat ediniz.
2. Lütfen yorumlarınızda yazım ve dil bilgisi kurallarına uymaya çalışın.
3. Yorumlar sorulara ve içerik önerilere açıktır.